20 Ocak 2011 Perşembe

MEB Sınavlarında Anayasa Konu Anlatımı

Siyasi hak ve ödevler

I.                    Türk vatandaşlığı
II.                  Seçme seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları
III.                Siyasî partilerle ilgili hükümler

  1. Parti kurma partilere girme ve partilerden ayrılma
  2.  Siyasî partilerin uyacakları esaslar
IV.                Kamu hizmetlerine girme hakkı
V.                   Vatan hizmeti
VI.               Vergi ödevi
VII.             Dilekçe hakkı


Milli Güvenlik Kurulu

, Cumhurbaşkanının başkanlığında, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan Yardımcıları, Adalet, Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından oluşur. Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri Bakanları, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından oluşur.
Kurul, iki ayda bir toplanır. Gerektiğinde Kurul, Başbakanın teklifi üzerine veya doğrudan Cumhurbaşkanının çağrısı ile de toplanır. Kurul toplantıları Cumhurbaşkanının Başkanlığında yapılır. Cumhurbaşkanının katılmadığı zamanlar Kurula Başbakan başkanlık eder.
Kurulun gündemi Cumhurbaşkanı tarafından düzenlenir. Gündemin hazırlanmasında Başbakan ve Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınır.
Kurul üyesi bakanlar ile diğer bakanların gündeme girmesini istedikleri konular, Başbakanın da görüşünü alarak Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri vasıtasıyla Cumhurbaşkanına iletilir.
Kurul, kararlarını çoğunlukla alır. Eşitlik halinde Kurul Başkanının bulunduğu taraf çoğunluğu sağlamış sayılır.
Kurul kararları, Cumhurbaşkanına ve Bakanlar Kurulunda görüşülmek üzere Başbakanlığa, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği tarafından gönderilir.

Cumhurbaşkanının görevleri

a)      Yasama ile ilgili olanlar :

* Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde açılış konuşmasını yapmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni gerektiğinde toplantıya çağırmak,
* Yasaları yayımlamak,
* Yasaları yeniden görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geri göndermek,
* Anayasa değişikliklerine ilişkin yasaları gerekli gördüğü takdirde halkoyuna sunmak,
* Yasaların, kanun hükmündeki kararnamelerin,Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün, tümünün ya da belirli kurallarının Anayasa'ya biçim ya da esas yönünden aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açmak,
* Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek,

b) Yürütme alanına ilişkin olanlar :

* Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek,
* Başbakanın önerisi üzerine Bakanları atamak ve görevlerine son vermek,
* Gerekli gördüğünde Bakanlar Kurulu'na Başkanlık etmek ya da Bakanlar Kurulu'nu Başkanlığı altında toplantıya çağırmak,
* Yabancı devletlere Türk Devleti'nin temsilcilerini göndermek, Türkiye Cumhuriyeti'ne gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek,
* Uluslararası andlaşmaları onaylamak ve yayımlamak,
* Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanlığını temsil etmek,
* Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar vermek,
* Genelkurmay Başkanı'nı atamak,
* Milli Güvenlik Kurulu'nu toplantıya çağırmak,
* Milli Güvenlik Kurulu'na Başkanlık etmek,
* Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim ya da olağanüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak,
* Kararnameleri imzalamak,
* Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek ya da kaldırmak,
* Devlet Denetleme Kurulu'nun üyelerini ve Başkanını atamak,
* Devlet Denetleme Kurulu'na inceleme, araştırma ve denetleme yaptırmak,
* Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek,
* Üniversite rektörlerini seçmek,

c) Yargı ile ilgili olanlar:

Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.

Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.


Türkiye Cumhuriyet Devletinin Yönetim Yapısı

Türkiye Cumhuriyetinin Yönetim Yapısı:Merkezi Yönetim, İl Yönetimi, Yerel Yönetim

Merkezi Yönetim
1.       Cumhurbaşkanı
2.      Başbakan ve Bakanlar Kurulu
3.      Bakanlar ve Bakanlıklar

Merkezi Yönetimde Yardımcı Kuruluşlar
1.       Milli Güvenlik Kurulu
2.      Devlet Planlama Teşkilatı
3.      Danıştay
4.      Sayıştay

ARA SEÇİMİ
MADDE 7 - Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliklerinde boşalma olması halinde, ara seçime gidilir.
Ara seçimleri, her seçim döneminde bir defa yapılır ve genel seçimden otuz ay geçmedikçe ara seçime gidilemez. Ancak, boşalan üyeliklerin sayısı, üye tamsayısının yüzde beşini bulduğu hallerde, ara seçimlerinin üç ay içinde yapılmasına Türkiye Büyük Millet Meclisince karar verilir.
Genel seçimlere bir yıl kala ara seçimi yapılamaz.
(Ek fıkra: 4778 - 2.1.2003/m.14) Yukarıda yazılı haller dışında, bir ilin veya seçim çevresinin Türkiye Büyük Millet Meclisinde üyesinin kalmaması halinde, boşalmayı takip eden doksan günden sonraki ilk Pazar günü o seçim çevresinde ara seçim yapılır.
 Anayasal Kuruluşlar

1.TBMM
2. Cumhurbaşkanlığı
3. Başbakanlık ve Hizmet Bakanlıkları
4.Anayasa Yargısı
5. Adli Yargı
6. İdari Yargı
7. Askeri Yargı
8. Uyuşmazlık Mahkemesi
9. Sayıştay
10. YSK
11. Yüksek hakem Kurulu
12. Bakanlılar ve Kurul Başkanlıkları
13.Genel Müdürlükler
14. Genel Sekreterlikler
15.Yüksek       Öğretim Üst Kurulu

MADDE 107 - HAKİMLİK VE SAVCILIK TEMİNATI

Hâkimlik ve savcılık teminatı
Madde 107- (1) Hâkimler ve savcılar azlolunamaz, kendileri istemedikçe Anayasada gösterilen yaştan önce emekli edilemez; bir mahkemenin veya kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa, aylık, ödenek ve diğer özlük haklarından mahrum bırakılamaz.
(2) Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı hüküm giymiş olanlar, görevini sağlık bakımından yerine getiremeyeceği kesin olarak anlaşılanlar veya meslekte kalmalarının uygun olmadığına karar verilenler hakkında kanundaki istisnalar saklıdır.

Sosyal Devlet anlayışı Türk anayasa hukukuna 1961 Anayasası ile birlikte "Cumhuriyetin Nitelikleri" başlığı altında sayılan temel bir unsur olarak girmiştir:

Türkiye Cumhuriyeti'nin Siyasi ve İdari Teşkilatlanması

gönderen AkaNSu » 02.03.08, 19:48

A. Anayasanın Nitelikleri ve Temel Haklar ve Ödevler:

Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti anayasasının nitelikleri, Atatürk’ün milliyetçilik anlayışına, onun başardığı inkılâplara ve belirttiği ilkelere dayanan, insan haklarına saygılı, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olmasıdır.
Türk devletinin temel amaç ve görevleri arasında Türk milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyet ilkesine göre Türkiye’de devlet, millet idaresine ve yönetimine dayanır. Türkiye Cumhuriyeti aynı zamanda sosyal bir devlettir.
Bugün çağdaş toplumlarda kabul edilen eğilim, sosyal devlet anlayışıdır. Artık sosyal olmayan demokrasi, toplum hayatının gerçekleri karşısında esasını kaybetmekte ve yıkılmağa mahkum bir hale gelmektedir. Türkiye’de herkes kişiliğine bağlı temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, anayasanın özüne uygun olarak kanunla sınırlanabilir. Anayasamız İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ve dünya anayasa geleneklerine uygun olarak, eşitlik esasını da doğal olarak kabul etmiştir.
Herkes, her türlü araçla haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır. Kişiler yerleşme ve seyahat etme hürriyetine sahiptir. Vatandaş sınır dışı edilemez, yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz. Herkes anayasada ve kanunlarda gösterilen şartlara uygun olarak seçme ve seçilme hakkına sahiptir. Vatandaşlar siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme ve çıkma hakkına sahiptirler. Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Türkiye’de basın hürdür ve sansür edilemez. Herkes, önceden izin almadan dernek kurma hakkına sahiptir.
B. Yürütme Organı ve Merkez İdare Teşkilatı

1. Cumhurbaşkanı: Cumhurbaşkanı TBMM tarafından, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış, kendi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeteneğine sahip Türk vatandaşları arasından yedi yıllık bir süre için seçilir. Bir kimse iki defa Cumhurbaşkanı seçilemez, varsa partisiyle ilişiği kesilir, TBMM üyeliği sona erer. Anayasamıza göre Cumhurbaşkanının başlıca görevleri şunlardır:
TBMM’yi gerektiğinde toplantıya çağırmak, Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları gerekli gördüğünde halk oyuna sunmak, TBMM seçimlerinin yenilenmesine karar vermek, Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek, başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve görevlerine son vermek, Milletlerarası andlaşmaları onaylamak ve yayımlamak, Devlet Denetleme Kurulunun başkanını ve üyelerini seçmek ve bu kurula inceleme, araştırma ve denetleme yaptırmak.... Cumhurbaşkanının yokluğunda yerine TBMM başkanı vekalet eder.

2. Bakanlar Kurulu ve Bakanlıklar: Bakanlar Kurulu başbakan ve bakanlardan oluşur. Başbakan cumhurbaşkanınca TBMM üyeleri arasından atanır. Her bakan başbakana sorumlu olup, ayrıca kendi yetkisi içindeki işlerden ve emri altındakilerin eylem ve işlemlerinden sorumludur. Başbakan bakanların görevlerini, anayasa ve kanunlara uygun olarak yerine getirmelerini gözetmek ve düzeltici önlemleri almakla yükümlüdür.
Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri, yetkileri ve teşkilatı kanunla düzenlenir. Bakan, belli bir hizmet alanında icrai kararları alan ve kamu kuvvetini kullanan en yüksek bir ajandır. Her bakanlıkta en yüksek idari memur olan bir müsteşar bulunur. Yurdumuzda her hizmet teşkilatında son kademe bakanda nihayete erdiği için, başbakanın bakanlar ve bakanlıklar üzerinde hiyerarşi yetkisi yoktur.

3. Bakanlıklar Dışındaki Merkez Teşkilatı:
a) Başkomutanlık, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu:

Genelkurmay başkanı bakanlar kurulunun teklifi üzerine cumhurbaşkanı tarafından tayin olunur, görev ve yetkileri kanunla düzenlenir. Genelkurmay başkanı bu görev ve yetkilerinden dolayı başbakana karşı sorumludur. Milli Güvenlik Kurulun gündemi başbakan ve Genelkurmay Başkanının önerileri dikkate alınarak cumhurbaşkanınca düzenlenir.
b) Devlet Denetleme Kurulu: İdarenin hukuka uygunluğunun, düzenli ve verimli bir şekilde yürütülmesinin ve geliştirilmesinin sağlanması amacı ile cumhurbaşkanlığına bağlı olarak bir Devlet Denetleme Kurulu kurulmuştur. Silahlı kuvvetler ve yargı organları Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır.c) Yüksek Öğretim kurulu: Yüksek Öğretim kurulu özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahiptir. Bu kurula yüksek öğretim denetleme kurulu, öğrenci seçme ve yerleştirme merkezi ile gerekli planlama, araştırma, geliştirme, değerlendirme, bütçe, yatırım ve koordinasyon faaliyetleriyle ilgili birimler bağlıdır.d) Sayıştay: Sayıştay devletin gelir ve giderlerini Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetleyen bir anayasa kuruluşudur. Sayıştay genel ve katma bütçeli dairelerin bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetletmek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir. Vergi, benzeri mali yükümlülükler ve ödemeler hakkında Danıştay ile Sayıştay kararları arasındaki uyuşmazlıklarda Danıştay kararı esas alınır.e) Danıştay: Danıştay davaları görmek, başbakan ve bakanlar kurulunca gönderilen kanun tasarıları hakkında düşüncesini bildirmek, tüzük tasarılarını ve imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerini incelemek, idari uyuşmazlıkları çözümlemek ve kanunda gösterilen diğer işleri yapmakla görevlidir. Danıştay üyelerinin dörtte biri nitelikleri kanunda belirtilen görevliler arasından cumhurbaşkanı tarafından seçilir.f) Devlet Planlama Teşkilâtı: Kamu yönetimi, bir planlama demektir. Zira yönetim plansız olamaz, yönetmek demek mevcut kaynakları belli bir amaca ulaşmak için harekete geçirmek demektir.
Devlet Planlama Teşkilâtının görevleri şunlardır: Ülkenin doğal, beşeri ve iktisadi her türlü kaynak ve imkanlarını tam bir şekilde tespit ederek izlenecek iktisadi ve sosyal politikayı ve hedefleri tayinde hükümete yardımcı olmak; Hükümetçe kabul edilen hedefleri gerçekleştirecek uzun ve kısa süreli plânları hazırlamak; Plânın uygulanmasını takip etmek, değerlendirmek ve gerekli hallerde plânda değişiklikler yapmaktır. Plânlama Teşkilâtı, Yüksek Plânlama Kurulu ve Merkez Teşkilâtından meydana gelir. Devlet Plânlama Müsteşarı, Başbakan Yardımcısına bağlı olup Plânlama Merkez Teşkilâtının faaliyetlerini yönetmek ile görevlidir.
C. Merkezden Yönetim Bakımından Ülkenin Taksimatı:

Merkezden yönetim genel ve bölgesel bütün kamu hizmetlerinin yalnız bir merkezde toplanması esasıdır. Türkiye Cumhuriyeti merkeziyet idaresi bakımından, coğrafya durumuna, iktisadi koşullara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere, iller ilçelere ve ilçeler ise bucaklara bölünmüştür. İller Kanununa göre bir il teşkili veya bir il merkezinin değiştirilmesi Danıştay’ın mütalâası alınarak kanun ile yapılır. İllerin yönetimi yetki genişliği esasına dayanır. İl genel idaresinin başı ve mercii validir. Merkezin bir yürütme organı olarak valinin haiz olduğu yetkiler şunlardır: Valiler ile ait işler hakkında ilgili bakanlıklar ile muhabere ettikleri gibi, bakanlıklar da idari ve siyasi işleri doğrudan doğruya valiye yazarlar. Vali, kanun ve nizamları neşir ve ilân eder. Bunların uygulanmasını sağlar ve bakanlıkların talimat ve emirlerini icra eder. Vali idari şubeler başkanlarına ve kaymakamlara doğrudan doğruya emir verebilir.
Devletin ve hükümetin temsilcisi sıfatıyla valinin haiz olduğu yetkiler de şunlardır: Vali il genel idaresinin başkanı olmak itibariyle, il dahilinde güvenliğin sağlanmasından, kişisel özgürlüklere ve mülkiyete ilişkin emniyetin temininden birinci derecede sorumludur. Vali kanun ve nizamların uygulanması, güvenliğin sağlanması için polis ve jandarma gibi kolluk kuvvetlerini kullanır. Vali bir kısım il memurlarını tayin etmek yetkisini haizdir. Adli ve askeri daireler müstesna olmak üzere ildeki devlet daireleri ve müesseseleri valinin teftiş ve denetimine tabidir. İdari vesayet yetkisini kullanmak bakımından da valinin yerinden yönetim organları üzerinde bazı denetim hakları mevcuttur.
İlçe genel idaresinin başı ise kaymakamdır. Kaymakam, bölgesi dahilinde, kanun, tüzük, yönetmelik ve hükümet kararlarının neşir ve ilânını sağlar, bunların tatbikini temin eder. İlçe sınırları içerisinde bulunan genel ve özel bütün zabıta kuvvet ve teşkilâtının amiridir. Vali ile kaymakamın hukuki durumları ve bu itibarla yetkileri arasında bir takım farklar mevcuttur: Vali, devletin temsilcisi olduğu halde kaymakamda böyle bir nitelik yoktur. Kaymakamın yetki genişliği prensibine dayanan yetkisi valininki kadar geniş değildir. Kaymakam, Personel Kanunu hükümlerine tamamen tabi bir idare memurudur. Halbuki vali siyasi memurdur.
Bucaklar coğrafya, ekonomi, güvenlik ve mahalli hizmet bakımlarından aralarında münasebet bulunan kasaba ve köylerden meydana gelen bir idare bölümüdür. Bucak müdürü bucakta en büyük hükümet memuru ve mümessilidir. Kanun, tüzük, yönetmelik ve hükümet kararlarının yayımlanmasını ve uygulanmasını sağlar. Bucak müdürleri en az lise veya bu dereceli okul mezunları arasından valiler tarafından tayin ve memuriyetleri İçişleri Bakanlığınca tasdik olur. İl ve ilçelerde bir de idare kurulları vardır. İl idare kurulu valinin başkanlığı altında; İlçe idare kurulları ise kaymakamın başkanlığı altında teşekkül eder. İdare teşkilatımızda bir yenilik ve bir gelişme olarak “Bölge Valiliği” adıyla yeni bir merkezi idare teşkilatı kurulmuştur.
Bölge Valiliği Teşkilatı ve Görevleri:
Bölge Valisi: Bölgede kamu hizmetlerinin verim ve uyum içinde yürütülmesine, güvenliğin, kamu düzeninin ve genel asayişin sağlanmasına, bölgenin kalkınma plan ve program hedef ve ilkeleri doğrultusunda ekonomik sosyal ve kültürel yönlerden geliştirilmesine çalışmakla ve bölgede koordinasyon ve işbirliği ve denetleme hizmetlerini yerine getirmekle görevlidir. Yardımcıları şunlardır: Genel Sekreterlik, Denetleme Kurulu, Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü, İç Güvenlik Müdürlüğü, Savunma Müdürlüğü, Hukuk Müşavirliği. Bölge valisi bölgesindeki il valilerinin faaliyetlerini denetleyebilir veya denetlenmesini isteyebilir. Bölge valisi bölgesindeki bölge kuruluşlarının amiridir. Bölge valisi bölgesinde bulunan kurum ve kuruluşların denetlenmelerini isteyebilir, bunlardan bilgi ve görüş alabilir, bunların yöneticilerini toplantıya çağırabilir. Bölge valisinin görev ve yetkileri çok geniştir.
D. Yerel Yönetim Teşkilâtı:

1. İl: Türkiye’de illerin özel idarelerinin üç organı vardır. Bunlar da vali, il genel meclisi ve il komisyonudur. İl özel idaresinin temsilcisi ve yürütme organı validir. Vali her yıl bütçesini genel meclis toplantısından önce incelemek üzere il komisyonuna ve sonra da il meclisine verir. İl özel idaresine yapılan hibe ve vasiyetleri kabul etmek, genel meclisin kararını aldıktan sonra, valiye aittir. İl Özel idaresinin işlerini yönetecek memurları tayin eder. İl özel idareleri bakımından valinin yetkileri daima il genel meclisinin kararına bağlıdır.
Her ilde bir genel meclis bulunur. Görevi il özel idarelerine ait işlerde karar vermektir. İl genel meclisi üyeleri seçimi dört yılda bir yapılır. Genel meclise vali başkanlık eder ve ilk toplantısında meclis kendi içinde salt çoğunlukla ikinci başkan ile iki sekreter seçer. Bütçe müzakerelerinde isimlerin okunması ile oy verilir. Seçimler gizli oyla yapılır. Genel meclisin müzakereleri açıktır. Genel meclisin belli zaman ve toplantı yeri olan yer dışında toplanması yasaktır. Genel meclisin yetkilerini üç kısımda özetleyebiliriz. Genel meclis il bütçesini tesbit eder, ili ilgilendiren kamu hizmetleri hakkında kararlar alır, istikraz akteder. İl özel idarelerinin üçüncü organı da il komisyonudur. İl komisyonunun görev ve yetkilerini şu suretle özetlemek mümkündür: Vali tarafından her yıl verilecek bütçe tasarısını inceleyerek düşüncesini bildirmek. Valinin her ay vereceği gider cetvellerini incelemek ve bütçeye uygun ise tasdik eylemek. İl kamu hizmetleri hakkında genel meclise verilecek tasarılar üzerinde oy ve mütalâasını bildirmek.

2. Belediye: Belediye kanunumuza göre belediye, beldenin ve belde sakinlerinin bölgesel nitelikte ortak ve medeni ihtiyaçlarını düzenlemekle görevli bir tüzel kişidir. Belediyelerin görevleri beldenin ve belde halkının sağlığını ve güvenliğini ve mutluluğunu sağlamaktır. Bu görevleri, bütün belediyeler için zorunlu, bir takımları için ihtiyari ve bütün belediyeler için ihtiyari olmak üzere ayırabiliriz. Bütün belediyeler için zorunlu olan hizmetler umumun yararına açık olan yerlerin temizliğine, düzenine bakmak, yenilecek, içilecek ve kullanılacak şeyleri denetlemek, salgın ve bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek ve bunları önlemek gibi en esaslı medeni ihtiyaçlardır. Belediye tüzel kişiliğinin karar organı olan belediye meclisi, seçim hakkını haiz olan hemşehriler tarafından seçilen kişilerden kurulur. Belediye seçimlerine katılabilmek için on sekiz yaşını bitirmiş olmak ve altı aydan beri o beldede ikamet eylemiş bulunmak gerekir. Belediye Başkanı istifa etmiş ise yardımcısı, başkan yardımcısı yoksa veya bu da istifa etmişse vali tarafından tayin edilen bir kişi geçici olarak başkanlığa geçirilir. Belediye encümeni iki kısım üyeden kuruludur. Bir kısmı belediye başkanı ve belediyenin daire başkanı gibi yürütme organı ve memurlardır. Diğer kısmı ise seçilmiş üyelerdir. Belediye başkanı veya encümen ile belediye meclisi arasındaki uyuşmazlıkları il idare kurulu veya Danıştay çözümler.

3. Köy: Memleketimizde nüfusu iki binden (2.000) aşağı olan yersel insan topluluklarına köy denir. Kanunumuza göre “cami, mektep, otlak, yaylak, baltalık gibi orta malları bulunan ve toplu veya dağınık evlerde oturan insanlar bağ bahçe ve tarlalar ile birlikte bir köy teşkil ederler.” Köy devletin en küçük ve merkeze en uzak bir parçasını teşkil ettiği için buralarda emlâk sahibi olmak ve ikametgâh tesis eylemek bazı kayıtlara tabidir. Türk vatandaşı sıfatını haiz olmayan gerçek veya tüzel kişilerin köylerde arazi ve emlâk almaları yasaktır. Köy idaresi bir takım işleri görmek için kurulmuştur. Bu işler de köyün mecburi işleri, köyün ihtiyari işleri diye ikiye ayrılır. Köylünün mecburi işleri sağlığı korumak, emniyeti tesis etmek, temizlik, bayındırlık ve kültür işleridir. İhtiyari işler birinciler kadar zaruri olmayıp daha ziyade köyün gelişmesine, güzelleşmesine yarayan işlerdir. Köyün organlarına gelince bunlar Köy Derneği, İhtiyar Heyeti ve Muhtardır.
SOSYAL VE EKONOMİK HAKLAR VE
ÖDEVLER


I. Ailenin korunması
II. Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi
III. Kamu yararı
A. Kıyılardan yararlanma
 B. Toprak mülkiyeti
C. Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması
D. Kamulaştırma
E. Devletleştirme ve özelleştirme[1][2]
IV. Çalışma ve sözleşme hürriyeti
 V. Çalışma ile ilgili hükümler
A. Çalışma hakkı ve ödevi
 B. Çalışma şartları ve dinlenme hakkı
C. Sendika kurma hakkı
D. Sendikal faaliyet
 VI. Toplu iş sözleşmesi, grev hakkı ve lokavt
A. Toplu iş sözleşmesi hakkı
B. Grev hakkı ve lokavt
 VII. Ücrette adalet sağlanması
VIII. Sağlık, çevre ve konut
A. Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması
 B. Konut hakkı
IX. Gençlik ve spor
A. Gençliğin korunması
B. Sporun geliştirilmesi
 X. Sosyal güvenlik hakları
A. Sosyal güvenlik hakkı
B. Sosyal güvenlik bakımından özel olarak korunması gerekenler
C. Yabancı ülkelerde çalışan Türk vatandaşları
XI. Tarih, kültür ve tabiat varlıklarının korunması
XII. Sanatın ve sanatçının korunması
XIII. Devletin iktisadî ve sosyal ödevlerinin sınırları[2][3]

I. MAHKEME HANGİ İŞLERE BAKAR ?
1. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınmış olan
temel haklarının çiğnenmesinden şikayetçi olan bireylerin başvurularını belirli koşullar altında
değerlendiren bir uluslararası mahkemedir. Uluslararası bir antlaşma olan Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi ile Avrupa devletlerinden bir çoğu, bireylerin bazı temel haklarına saygı gösterme
yükümlülüğü altına girmiştir. Bu haklar, Sözleşme’de ve sadece bazı ülkelerce kabul edilmiş olan,
Sözleşme’ye Ek 1, 4, 6, 7 ve 13 numaralı Protokollerde gösterilmiştir. Mahkeme’ye başvuruda
bulunurken, ekte bulacağınız adı geçen metinleri, ve bazı devletlerin ilgili çekincelerini incelemeniz
tavsiye olunur.
2. Sözleşme’ye taraf bir devletçe, bu temel haklardan biri veya birkaçının ihlalinden ötürü kendinizi
şahsen ve doğrudan mağdur olarak değerlendiriyorsanız, Mahkeme’ye şikayette bulunabilirsiniz.
3. Mahkeme, ancak Sözleşme ve Ek Protokollerinde yer alan hakların ihlaline ilişkin şikayetleri
inceleyebilir. Mahkeme, ulusal yargı organlarına göre bir istinaf mahkemesi konumunda değildir ve
onlar tarafından verilen kararları ne ortadan kaldırabilir, ne de değiştirebilir. Mahkeme’nin şikâyet
konusu olan makam nezdinde, lehinize doğrudan bir müdahalede bulunma yetkisi de yoktur.
4. Mahkeme ancak Sözleşme’yi ve ilgili Protokolü onamış (ekteki listeye bakınız) devletlere karşı
yapılan ve belirli bir tarihten sonraki olaylara ilişkin başvuruları kabul eder. Bu tarih, şikâyet edilen
devlete, ve şikayetin hangi metin (bizzat Sözleşme ya da Ek Protokollerinden biri) ile güvence altına
alındığına göre değişir.
5. Mahkeme’ye ancak, bir kamu otoritesinin (Parlamento, idare, mahkeme vb) sorumluluk alanına
giren işlemlerinden dolayı şikâyette bulunabilirsiniz. Mahkeme özel kişi veya kuruluşlara karşı
yapılan şikâyetlere bakmaz.
6. Sözleşme’nin 35. maddesi 1. paragrafı gereğince, Mahkeme’ye ancak iç hukuk yolları
tüketildikten ve nihai karar tarihinden itibaren altı ay içinde başvurulabilir. Bu kabul edilirlik
koşullarına uymayan bir başvuru Mahkeme tarafından incelenemez.
7. Bu nedenle, Mahkeme’ye başvurmadan önce ilgili devletin hukuk sisteminin sunduğu ve
şikayetinizin konusunu oluşturan duruma çözüm getirebilecek tüm hukuk yollarını denemiş olmanız
şarttır. Aksi halde, bu yolların etkisiz kaldığını kanıtlamanız gerekecektir. Dolayısıyla önce, en yüksek
dereceli mahkemeye kadar tüm yetkili ulusal yargı organlarına başvurmanız, ve onlar önünde
Mahkeme’ye sunmayı düşündüğünüz şikayeti, en azından özü itibariyle dile getirmiş olmanız
gereklidir.
8. İç hukuk yolları tüketilirken, ulusal mevzuatın öngördüğü usule, ve özellikle de süreye ilişkin
kurallara uygun hareket edilmelidir. İç hukuk yollarını tüketmek üzere yaptığınız başvurular, size
yükletilebilecek bir kusurla, örneğin süre, görev veya usul yönünden reddedilirse, Mahkeme
başvurunuzu inceleyemeyecektir.
2/5
9. Bununla birlikte, bir mahkeme kararından, özellikle bir mahkumiyetten şikayetçi iseniz, olağan
kanun yollarını kullandıktan sonra muhakemenin iadesi yoluna başvurmanız şart değildir. Ayrıca, af
talebinde bulunmuş olmak, ya da yargı dışı çözüm yolu aramak da gerekli değildir. Bu çerçevede
parlamentoya, devlet başkanına, hükümete, bakanlıklara veya “ombudsman” lara sunulan dilekçeler,
kullanılması şart iç hukuk yolu niteliğinde sayılmaz.
10. Yetkili en yüksek ulusal yargı merciinin verdiği karardan itibaren Mahkeme’ye başvurmak için
altı aylık süreniz vardır. Bu süre, muhakemenin iadesi, af ve veya herhangi bir başka mercie
yaptığınız yargı dışı çözüm talebinin reddinden itibaren değil, ulusal yargı usulünün olağan akışında
nihai kararının size veya avukatınıza tebliğinden itibaren işlemeye başlar.
11. Altı aylık süre Mahkeme’ye sunduğunuz, ve özet olarak da olsa şikayetinizin konusunu açıklıkla
dile getirdiğiniz ilk mektupla veya doldurulmuş başvuru formunun gönderilmesiyle kesilir. Sadece
bilgi isteyen bir mektup altı aylık süreyi kesmez.
12. Bilginiz açısından, Mahkeme tarafından incelenen başvurulardan % 90'ının, yukarıda belirtilen
şartlardan biri veya birkaçına uyulmadığı için kabul edilemez bulunduğu konusuna dikkatinizi
çekerim.
II. MAHKEMEYE NASIL BAŞVURULUR ?
13. Mahkeme’nin resmi dilleri İngilizce ve Fransızca’dır, ancak size daha kolay geliyorsa, Mahkeme
Yazı İşleri Müdürlüğü’ne Sözleşme’yi imzalamış devletlerin resmi dillerinde de yazabilirsiniz. Usulün
ilk aşamasında Mahkeme’den bu dilde yazılmış mektuplar alabilirsiniz. Fakat daha sonraki
aşamalarda, özellikle de sunduğunuz şekli ile Mahkeme’nin başvurunuzu kabul edilemez bulduğunu
belirtmediği ve aksine şikayetleriniz konusunda Sözleşmeci Devlet’in yazılı görüşünü almaya karar
verdiği aşamadan itibaren, Yazı İşleri Müdürlüğü’nden gelen tüm mektup ve belgeler İngilizce veya
Fransızca olacaktır. Aynı şekilde sizden veya temsilcinizden gelecek yazışmaların da İngilizce veya
Fransızca dillerinde olması istenecektir.
14. Mahkeme’ye yapılan başvurular yalnızca posta yolu ile gönderilebilir (telefonda yapılan
başvurular kabul edilmez.) Faks veya elektronik posta ile yapılacak başvurular daha sonra posta ile
gönderilecek başvuru metniyle teyid edilmedikçe geçerli sayılmayacaktır. Şikayetinizi sözlü olarak
açıklamak için Strasbourg’a bizzat gelmenize gerek yoktur.
15. Başvurunuzla ilgili bütün yazışmalar aşağıdaki adrese gönderilmelidir :
Monsieur le Greffier de la
Cour européenne des Droits de l’Homme
Conseil de l’Europe
F–67075 STRASBOURG CEDEX.
Mahkeme’ye gönderdiğiniz yazışma ve belgeleri birbirine tutturmak için lütfen zımbalamayınız,
yapışkan bant ile veya herhangi bir başka madde ile yapıştırmayınız veya bağlamayınız. Tüm sayfaları
sırasına göre numaralandırınız.
16. İlk mektubunuz veya başvuru formunuzun alınmasından sonra, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü,
adınıza açılan dosyanın numarasını size bildirecektir. Bu numara, daha sonraki bütün
yazışmalarda yer almalıdır. Daha sonra, sizden şikayetinize ilişkin belge, bilgi veya tamamlayıcı
açıklamalar talep edilebilir. Bununla birlikte, Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü şikayetçi olduğunuz
devletin yürürlükteki hukuku hakkında bilgi veremeyeceği gibi, ulusal hukukun yorumu ve
uygulanmasına ilişkin hukuki mütalaada da bulunamaz.
3/5
17. Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü ile yazışmalarınızda sizden istenenleri zamanında ve tam
olarak yerine getirmeniz yararınıza olacaktır. Yanıt vermemeniz veya her türlü gecikme dosyanızın
incelenmesinin devamı ile ilgili iradenizi sürdürmediğiniz değerlendirmesine yol açabilir.
18. Eğer şikayetlerinizin Sözleşme veya Ek Protokoller ile güvence altına alınan haklarla ilgili
olduğunu ve yukarıda sayılan koşulları yerine getirdiğinizi düşünüyorsanız, başvuru formunu özenle
ve okunaklı bir biçimde doldurarak, başvurunuzun incelenmesi için gerekli olan belgelerin bir
örneğini de ekleyerek, en kısa sürede ve en geç Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’nün ilk mektup
tarihini izleyen altı ay içinde gönderiniz. Başvuru formu ve ilgili belgeler belirtilen süre içinde
Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğü’ne geri gönderilmezse, dosyanızın incelenmesinin devamı ile ilgili
iradenizi sürdürmediğiniz değerlendirmesine yol açacak ve başvuru dosyanız yok edilecektir.
19. Mahkeme İç Tüzüğü’nün 47. maddesi gereğince başvuru formu aşağıda belirtilenleri
kapsamalıdır :
a. Şikâyetlerinizin, ve dayandıkları olayların özeti,
b. Sözleşme ile güvence altına alınan haklarınızdan hangilerinin ihlal edildiğini düşündüğünüz
konusunda açıklama,
c. İç hukuk yollarını tüketmek için hangi makamlara başvurduğunuz konusunda bilgi,
d. Şikâyet konusu olayla ilgili olarak kamusal mercilerce verilmiş kararların bir listesi. Bu listede,
ilgili kararların tarihi, kısa özeti, kararı alan makamın adı da yer almalıdır. Mektubunuza bu kararların
birer kopyası eklenmelidir. (Gönderdiğiniz belgeler size iade edilmeyeceğinden, belgelerin asıllarını
değil, yalnızca suretlerini göndermeniz rica olunur).
20. Mahkeme İç Tüzüğü’nün 45. maddesine göre, başvuru formu bizzat tarafınızdan veya temsilciniz
tarafından imzalanmış olmalıdır.
21. Kimliğinizin açıklanmasını istemiyorsanız, bunu belirtmeniz ve yargılamanın aleniyeti ilkesinin
istisnası niteliği taşıyan bu talebi gerekçelendirmeniz gereklidir. Mahkeme kimliğin saklı tutulması
taleplerini istisnai durumlarda ve ancak gerekçesini haklı bulursa kabul edebilir.
22. Başvurunuzun ilk aşamasında, bir avukat tarafından temsil edilmeniz yada sizi temsil eden kişinin
mutlaka avukat olması gerekmez. Ancak Mahkeme’nin şikayetleriniz konusunda Sözleşmeci Devlet’in
yazılı görüşünü almaya karar verdiği aşamadan itibaren, usul gereğince, bir avukat tarafından temsil
edilmeniz istenecektir. Özel muafiyet durumları hariç, bu kişi, Sözleşme’yi imzalamış devletlerde
avukatlık mesleğini icra ile yetkilendirilmiş olmalı ve Mahkeme’nin resmi dillerinden birini (İngilizce
ve Fransızca) en azından anlama düzeyinde kullanabilmelidir. Bu aşamadan itibaren, Mahkeme’den
gelecek yazışmalar iki resmi dilden biri ile yapılacaktır. Aynı şekilde, sizden yada temsilcinizden
gelecek mektupların da, resmi olmayan bir dilde yazışma yapılması konusunda özel izin alındığı
durumlar haricinde, iki resmi dilden biri ile yapılması gerekmektedir. Mahkeme’ye bir avukat veya
temsilci aracılığıyla başvurmak isterseniz, başvuru formuna ek olarak bir yetki belgesi sunmanız
gereklidir. Bir tüzel kişiyi (şirket, dernek vb.) veya bir grup bireyi temsil eden kişi, yasal temsilcilik
sıfatını kanıtlamalıdır.
23. Mahkeme başvurunuzun hazırlanması amacıyla avukat tutmanız için adli yardım sağlamaz.
Mahkeme önündeki usulün ileri aşamalarında (başvurunun davalı hükümete yazılı görüş alınması
amacıyla iletilmesi kararından sonra) avukat tutmak için maddî imkânınız yoksa ve Mahkeme
davanızın görülebilmesi için gerekli buluyorsa, adli yardımdan yararlanabilirsiniz.
24. Mahkeme’de başvurular ücretsiz incelenmekte olup, dosyanızın gidişatı ile ilgili bilgiler size Yazı
İşleri Müdürlüğü tarafından bildirilecektir. Usul, en azından başlangıçta yazılıdır ve bu nedenle
Mahkeme’ye bizzat gelmeniz gerekmemektedir.
ANAYASADAKİ TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER
Devletin şekli
MADDE 1. – Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3. – Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçe’dir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Devletin temel amaç ve görevleri
MADDE 5. – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
Egemenlik
MADDE 6. – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.
Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.
Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.
Kanun önünde eşitlik
MADDE 10. – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek: 7.5.2004-5170/1 md.)Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.
Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü
MADDE 11. – Anayasa hükümleri, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.

Temel hak ve hürriyetlerin niteliği
MADDE 12. – Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.
Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder.
Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması
MADDE 13. – (Değişik: 3.10.2001-4709/2 md.) Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz.
Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılamaması
MADDE 14. – (Değişik: 3.10.2001-4709/3 md.) Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.
Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir.
Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması
MADDE 15. – Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlâl edilmemek kaydıyla, durumun gerektirdiği ölçüde temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir veya bunlar için Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir.
(Değişik: 7.5.2004-5170/2 md.)Birinci fıkrada belirlenen durumlarda da, savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında, kişinin yaşama hakkına, maddî ve manevî varlığının bütünlüğüne dokunulamaz; kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz; suç ve cezalar geçmişe yürütülemez; suçluluğu mahkeme kararı ile saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz.
Yabancıların durumu
MADDE 16. – Temel hak ve hürriyetler, yabancılar için, milletlerarası hukuka uygun olarak kanunla sınırlanabilir.

Kişinin dokunulmazlığı, maddî ve manevî varlığı
MADDE 17. – Herkes, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz.
Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamaz.
(Değişik: 7.5.2004-5170/3 md.)Meşrû müdafaa hali, yakalama ve tutuklama kararlarının yerine getirilmesi, bir tutuklu veya hükümlünün kaçmasının önlenmesi, bir ayaklanma veya isyanın bastırılması, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde yetkili merciin verdiği emirlerin uygulanması sırasında silah kullanılmasına kanunun cevaz verdiği zorunlu durumlarda meydana gelen öldürme fiilleri, birinci fıkra hükmü dışındadır.

Zorla çalıştırma yasağı
MADDE 18. – Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz.
Kişi hürriyeti ve güvenliği
MADDE 19. – Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
Şekil ve şartları kanunda gösterilen :
Mahkemelerce verilmiş hürriyeti kısıtlayıcı cezaların ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesi; bir mahkeme kararının veya kanunda öngörülen bir yükümlülüğün gereği olarak ilgilinin yakalanması veya tutuklanması; bir küçüğün gözetim altında ıslahı veya yetkili merci önüne çıkarılması için verilen bir kararın yerine getirilmesi; toplum için tehlike teşkil eden bir akıl hastası, uyuşturucu madde veya alkol tutkunu, bir serseri veya hastalık yayabilecek bir kişinin bir müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi; usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin yakalanması veya tutuklanması; halleri dışında kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz.
Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hâkim kararıyla tutuklanabilir. Hâkim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılabilir; bunun şartlarını kanun gösterir.
Yakalanan veya tutuklanan kişilere, yakalama veya tutuklama sebepleri ve haklarındaki iddialar herhalde yazılı ve bunun hemen mümkün olmaması halinde sözlü olarak derhal, toplu suçlarda en geç hâkim huzuruna çıkarılıncaya kadar bildirilir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/4 md.) Yakalanan veya tutuklanan kişi, tutulma yerine en yakın mahkemeye gönderilmesi için gerekli süre hariç en geç kırksekiz saat ve toplu olarak işlenen suçlarda en çok dört gün içinde hâkim önüne çıkarılır. Kimse, bu süreler geçtikten sonra hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun bırakılamaz. Bu süreler olağanüstü hal, sıkıyönetim ve savaş hallerinde uzatılabilir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/4 md.) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir.
Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir.
Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/4 md.) Bu esaslar dışında bir işleme tâbi tutulan kişilerin uğradıkları zarar, tazminat hukukunun genel prensiplerine göre, Devletçe ödenir.

Özel hayatın gizliliği ve korunması
A- Özel hayatın gizliliği
MADDE 20. – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.
(Değişik: 3.10.2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
B. Konut dokunulmazlığı
MADDE 21. – (Değişik: 3.10.2001-4709/6 md.) Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
C. Haberleşme hürriyeti
MADDE 22. – (Değişik: 3.10.2001-4709/7 md.) Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.
Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar.
İstisnaların uygulanacağı kamu kurum ve kuruluşları kanunda belirtilir.
Yerleşme ve seyahat hürriyeti
MADDE 23. – Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.
Yerleşme hürriyeti, suç işlenmesini önlemek, sosyal ve ekonomik gelişmeyi sağlamak, sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirmek ve kamu mallarını korumak;
Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek;
Amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/8 md.) Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, vatandaşlık ödevi ya da ceza soruşturması veya kovuşturması sebebiyle sınırlanabilir.
Vatandaş sınır dışı edilemez ve yurda girme hakkından yoksun bırakılamaz.

Din ve vicdan hürriyeti
MADDE 24. – Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir.
14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir.
Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.
Din ve ahlâk eğitim ve öğretimi Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Din kültürü ve ahlâk öğretimi ilk ve orta-öğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır. Bunun dışındaki din eğitim ve öğretimi ancak, kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanunî temsilcisinin talebine bağlıdır.
Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasî veya hukukî temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasî veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz.
Düşünce ve kanaat hürriyeti
MADDE 25. – Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir.
Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz.
Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
MADDE 26. – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
(Değişik: 3.10.2001-4709/9 md.) Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.
Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz.
(Ek: 3.10.2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.

Basın hürriyeti
MADDE 28. – Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.
Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır.
Basın hürriyetinin sınırlanmasında, Anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır.
Devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya Devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. Tedbir yolu ile dağıtım hâkim kararıyla; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. Dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hâkime bildirir. Yetkili hâkim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır.
Düzeltme ve cevap hakkı
MADDE 32. – Düzeltme ve cevap hakkı, ancak kişilerin haysiyet ve şereflerine dokunulması veya kendileriyle ilgili gerçeğe aykırı yayınlar yapılması hallerinde tanınır ve kanunla düzenlenir.
Düzeltme ve cevap yayımlanmazsa, yayımlanmasının gerekip gerekmediğine hâkim tarafından ilgilinin müracaat tarihinden itibaren en geç yedi gün içerisinde karar verilir.
Toplantı hak ve hürriyetleri
A. Dernek kurma hürriyeti
MADDE 33. – (Değişik: 23.7.1995-4121/2 md.; 3.10.2001-4709/12 md.) Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir.
Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz.
Dernek kurma hürriyeti ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâk ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabilir.
Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
Dernekler, kanunun öngördüğü hallerde hâkim kararıyla kapatılabilir veya faaliyetten alıkonulabilir. Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hallerde gecikmede sakınca varsa, kanunla bir merci, derneği faaliyetten men ile yetkilendirilebilir. Bu merciin kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.
Birinci fıkra hükmü, Silahlı Kuvvetler ve kolluk kuvvetleri mensuplarına ve görevlerinin gerektirdiği ölçüde Devlet memurlarına kanunla sınırlamalar getirilmesine engel değildir.
Bu madde hükümleri vakıflarla ilgili olarak da uygulanır.

B. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı
MADDE 34. – (Değişik: 3.10.2001-4709/13 md.)
Herkes, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ancak, millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla ve kanunla sınırlanabilir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.
Mülkiyet hakkı
MADDE 35. – Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.
Hakların korunması ile ilgili hürriyetler
A. Hak arama hürriyeti
MADDE 36. – (Değişik: 3.10.2001-4709/14 md.) Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.
Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.
Hakların korunması ile ilgili hürriyetler
B. Kanunî hâkim güvencesi
MADDE 37. – Hiç kimse kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.
Bir kimseyi kanunen tâbi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarma sonucunu doğuran yargı yetkisine sahip olağanüstü merciler kurulamaz.
C. Suç ve cezalara ilişkin esaslar
MADDE 38. – Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
Suç ve ceza zamanaşımı ile ceza mahkûmiyetinin sonuçları konusunda da yukarıdaki fıkra uygulanır.
Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.

Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.
(Ek: 3.10.2001-4709/15 md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.
Ceza sorumluluğu şahsîdir.
(Ek: 3.10.2001-4709/15 md.) Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz.
(Değişik: 7.5.2004-5170/5 md.)Ölüm cezası ve genel müsadere cezası verilemez.
İdare, kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz. Silahlı Kuvvetlerin iç düzeni bakımından bu hükme kanunla istisnalar getirilebilir.
(Değişik: 7.5.2004-5170/5 md.)Uluslararası Ceza Divanına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç olmak üzere vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.
İspat hakkı
MADDE 39. – Kamu görev ve hizmetinde bulunanlara karşı, bu görev ve hizmetin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılan isnatlardan dolayı açılan hakaret davalarında, sanık, isnadın doğruluğunu ispat hakkına sahiptir. Bunun dışındaki hallerde ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunmasına veya şikâyetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.
Temel hak ve hürriyetlerin korunması
MADDE 40. – Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir.
(Ek: 3.10.2001-4709/16 md.) Devlet, işlemlerin- de, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.
Kişinin, resmî görevliler tarafından vâki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.

Anayasa Mahkemesine üye seçimi
“MADDE 146- Anayasa Mahkemesi onyedi üyeden kurulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından, her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boş üyelik için ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olur.

Cumhurbaşkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi Danıştay, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek İdare Mahkemesi genel kurullarınca kendi başkan ve üyeleri arasından her boş yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.

Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boş üyelik için, (...) en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır. Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimde (...) en fazla oy alan üç kişi aday gösterilmiş sayılır.

Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeş yaşın doldurulmuş olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmış, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmış, üst kademe yöneticilerinin yükseköğrenim görmüş ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalışmış, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık dahil en az yirmi yıl çalışmış olması şarttır.

Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir Başkan ve iki başkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.

Anayasa Mahkemesi üyeleri aslî görevleri dışında resmi veya özel hiçbir görev alamazlar.”

YAPILAN DEĞİŞİKLİĞE GÖRE KURULUN YAPISI

1- Şuanki yapı: Anayasa Mahkemesinin hali hazırdaki 11 üyeli yapısı şu şekilde oluşmuştur. 11 üyeyi de Cumhurbaşkanı seçmektedir.
- Yargıtay ve Danıştay 4 üye ile,
- Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Sayıştay bir üye ile,
- YÖK 1 üye ile,
- Üst kademe yöneticileri ile avukatlar üç üye ile,
temsil edilmektedir.

2- Yeni değişiklikle Anayasa Mahkemesinin yapısı:

Yeni düzenlemede mahkemenin üye sayısı 17'e çıkarılmaktadır.

a- TBMM Genel Kurulu 3 üye seçecektir. 2 üyeyi Sayıştay üyelerinden, 1 üyeyi serbest avukatlar arasından seçecektir.

b- Cumhurbaşkanı 14 üye seçecektir. Cumhurbaşkanı bu seçimini,
- 3'ü Yargıtay'dan,
- 2'si Danıştay'dan,
- 2'si Askerî Yargıtay ve Askerî Yüksek İdare Mahkemesinden,
- 3'ü YÖK'ten
- 4'ü üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından seçer.

DEĞERLENDİRME

Anayasa Mahkemesinin şuanki yapısında yargı organlarının seçimi baskındır. HSYK'nın üyelerinin belirlediği Yargıtay ve Danıştay 4 üye, askeri kurumlar 2 üye seçip göndermektedir. Dolaysıyla 11 üyenin 6'sını yargıçlar belirlemektedir.

Yeni yapıda ise hem Meclis hem de Cumhurbaşkanı etkili olacaktır. Meclis seçimlerini, ilk oylamada üye tam sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğuna göre verecektir. İkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılacak; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiş olacaktır.

Diğer taraftan, bundan sonraki seçimlerde Cumhurbaşkanını halk seçecektir.

Anayasa Mahkemesi hem parti kapatmalarında, hem kanun iptal istemlerinde her ne kadar hukuki mülahazalarla karar verdiği belirtilmiş olsa da, kararlarının bir çoğu siyasi olarak algılanmaktadır. Siyasi kararlar aldığı düşünülen bir kurumun üye yapısında, milletin tercihinin ortaya çıktığı iki organ olan TBMM ve Cumhurbaşkanlığına ağırlık verilmektedir.

CUMHURBAŞKANINI GÖREVLERİ

Yasama ile ilgili olanlar [değiştir]

  • Gerekli gördüğü takdirde, yasama yılının ilk günü Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde açılış konuşmasını yapmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni gerektiğinde toplantıya çağırmak,
  • Yasaları yayımlamak,
  • Yasaları yeniden görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geri göndermek,
  • Anayasa değişikliklerine ilişkin yasaları gerekli gördüğü takdirde halk oyuna sunmak,
  • Yasaların, kanun hükmündeki kararnamelerin,Türkiye Büyük Millet Meclisi İç tüzüğü'nün, tümünün ya da belirli kurallarının anayasaya biçim ya da esas yönünden aykırı oldukları gerekçesi ile Anayasa Mahkemesi'nde iptal davası açmak,
  • Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin yenilenmesine karar vermek,

Yürütme alanına ilişkin olanlar [değiştir]

  • Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek,
  • Başbakanın önerisi üzerine Bakanları atamak ve görevlerine son vermek,
  • Gerekli gördüğünde Bakanlar Kurulu'na Başkanlık etmek ya da Bakanlar Kurulu'nu Başkanlığı altında toplantıya çağırmak,
  • Yabancı devletlere Türk Devleti'nin temsilcilerini göndermek, Türkiye Cumhuriyeti'ne gönderilecek yabancı devlet temsilcilerini kabul etmek,
  • Uluslararası antlaşmaları onaylamak ve yayımlamak,
  • Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanı olması,
  • Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar vermek,
  • Genelkurmay Başkanı'nı atamak,
  • Milli Güvenlik Kurulu'nu toplantıya çağırmak,
  • Milli Güvenlik Kurulu'na Başkanlık etmek,
  • Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu kararıyla sıkıyönetim ya da olağanüstü hal ilan etmek ve kanun hükmünde kararname çıkarmak,
  • Kararnameleri imzalamak,
  • Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek ya da kaldırmak,
  • Devlet Denetleme Kurulu'nun üyelerini ve Başkanını atamak,
  • Devlet Denetleme Kurulu'na inceleme, araştırma ve denetleme yaptırmak,
  • Yükseköğretim Kurulu üyelerini seçmek,
  • Üniversite rektörlerini seçmek,

Yargı ile ilgili olanlar [değiştir]

Anayasa Mahkemesi üyelerini, Danıştay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek.
Cumhurbaşkanı, ayrıca Anayasada ve kanunlarda verilen seçme ve atama görevleri ile diğer görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır.
Danıştayın Görevleri:
Madde 23 – Danıştay:
a) (3619 sayılı Kanunun 3'üncü maddesiyle değişen bent) İdare mahkemeleri ile vergi mahkemelerinden verilen kararlar ve ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülen davalarla ilgili kararlara karşı temyiz istemlerini inceler ve karara bağlar.(*)
b) Bu kanunda yazılı idari davaları ilk ve son derece mahkemesi olarak karara bağlar.
c) Başbakanlık veya Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarı ve teklifleri hakkında görüşünü bildirir.
d) (4492 sayılı Kanunun 1'inci maddesiyle değişen bent) Tüzük tasarılarını inceler; kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmeleri hakkında düşüncesini bildirir.(**)
e) Devlet Başkanlığı ve Başbakanlık tarafından gönderilen işler hakkında görüşünü bildirir.
f) Bu kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yapar.
Anayasa Mahkemesinin Görevleri

Görevleri [değiştir]

Bakınız: Görev ve yetkileri
Yasaların Anayasaya Uygunluğu Denetimi
Parlamentonun çıkardığı yasaların Turkiye Cumhuriyeti Anayasi'na uygunluğunu incelemesi ve çelişkilerin önlenmesi, Anayasa değişikliklerinin usul, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve TBMM İçtüzüğü'nün hem usul hem de esas bakımından Anayasa'ya uygunluğunu denetlemek,
Yüce Divan
Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, yüksek mahkemelerin başkan ve üyelerini, başsavcıları, Cumhuriyet başsavcıvekilini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ile Sayıştay başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılanmak.
Yasama dokunulmazlıklarının kaldırılması
Siyasi partilerin siyasi partiler kanununa uygun faliyetlerde bulunduğuna dair, TBMM kararlarıyla milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının kaldırıldığında veya üyeliklerinin düşürüldüğünde bu kararların iptaline bakmak,
Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başkanlık edecek üyeyi atamak
Partilerin Kapatılması Davaları
Yetkileri arasında siyasal partileri kapatma da bulunan Anayasa Mahkemesi, Türkiye'de azınlıklarla ilgili mevzuatın ana eğilimini oluşturan "milletin bölünmez bütünlüğü" anlayışına dayanarak siyasi partileri kapatmaktadır. Bu yöndeki ilk uygulama, Türkiye İşçi Partisinin (TİP) Temmuz 1971'de Anayasa'nın 57. maddesinde ifadesini bulan temel ilkesine ("Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmezliği") ve Siyasi Partiler Kanunu'nun 81. maddesindeki "azınlıklar bulunduğunu ileri süremezler, azınlık yaratarak millet bütünlüğünün bozulması amacını güdemezler" kuralına aykırı görüş ve tutumları nedeniyle kapatılmasıdır.
Partilerin Mali Denetiminin yapılması
Uyuşmazlık Mahkemesi'nin Başkan ve başkanvekilini seçmek

YARGITAYIN GÖREVLERİ:
    Madde 13 - Yargıtayın görevleri şunlardır:
    1. Adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümleri ilk ve son merci olarak inceleyip karara bağlamak,
    2. Yargıtay Başkan ve üyeleri ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıvekili ve özel kanunlarında belirtilen kimseler aleyhindeki görevden doğan tazminat davalarına ve bunların kişisel suçlarına ait ceza davalarına ve kanunlarda gösterilen diğer davalara ilk ve son derece mahkemesi olarak bakmak,
    3. Kanunlarla verilen diğer işleri görmek.
SAYIŞTAYIN GÖREVLERİ:
    Madde 28 - Sayıştay aşağıda gösterilen görevleri yerine getirir:
    I - A) Genel ve katma bütçeli dairelerin,
    B) (A) bendinde yazılı daireler tarafından sermayesinin yarısı veya yarısından fazlasına katılmak suretiyle sabit veya döner sermayeli veya fon şeklinde kurulan kurum ve teşebbüslerin,
    C) Kanunlarla Sayıştay denetimine tabi tutulan diğer kurumların bütün gelir, gider ve mallariyle nakit, tahvil, senet gibi kıymetlerinin (Emanet niteliğinde olanlar dahil) alınıp verilmesini, saklanma ve kullanılmasını
    denetler. Sorumluların hesap ve işlemlerini yargılıyarak kesin hükme bağlar.
    II - Devlete ait ikraz, istikraz ve taahhütlerle çeşitli kaynaklardan bağış ve yardım suretiyle elde edilen nakdi veya ayni kıymetleri, Hazine bonolarını, bütün kefalet, kredi ve Hazine avanslarını kaydedip
    denetler.
    III -(Değişik bent: 07/03/1985 - 3162/2 md.) Genel ve katma bütçelere ilişkin genel uygunluk bildirimlerini, Anayasada belirtilen süre içerisinde Türkiye Büyük Millet Meclisine sunar.
    IV - Gerektiğinde mali işlere ve hesap usulleriyle gelir tahakkuk sistemlerine dair Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisine rapor verir.
    V - Denetimine tabi kuruluşların hesap ve işlemlerinin incelenmesi sonucunda gerekli gördüğü hususlara dair Cumhuriyet Senatosu ve Millet Meclisine rapor verir.
    VI - Sayıştay, kanunlarla kendisine verilen diğer görevleri yerine getirir.
1. Koruyucu haklar: Kişileri devlete ve topluma karşı koruyan haklardır. Bu hak ve özgürlükler kişinin devlet ve toplum tarafından aşılamayacak ve dokunulamayacak özel alanının sınırlarını çizer. 1982 anayasasında koruyucu haklar “Kişinin hak ve ödevleri” bölümünde düzenlenmiştir. Bu bölümde sayılan hak ve özgürlüklere örnekler:
- Yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı; beden bütünlüğü hakkı, m.17.
- Konut dokunulmazlığı, m.21.
- Din ve vicdan özgürlüğü; düşünce ve vicdan özgürlüğü, m.24.
- Mülkiyet hakkı, m.35.
SİYASİ HAKLAR VE ÖDEVLER

I. Türk vatandaşlığı
II. Seçme, seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları
A. Parti kurma, partilere girme ve partilerden ayrılma[3][3]
IV. Kamu hizmetlerine girme hakkı
V. Vatan hizmeti
VI. Vergi ödevi
VIII.        Dilekçe hakkı

DEVLET DENETLEME KURUMUNUN GÖREV ALANI
GÖREVİ:
    Madde 2 - Devlet Denetleme Kurulunun görevi Cumhurbaşkanının isteği üzerine;
    a) Tüm kamu kuruluş ve kurumlarında,
    b) Tüm kamu kuruluş ve kurumları tarafından en az sermayelerinin yarısından çoğuna katılmak suretiyle oluşturulan her türlü kuruluşda,
    c) Kamu kurumu niteliğinde olan meslek kuruluşlarında,
    d) Her düzeydeki işçi ve işveren meslek teşekküllerinde,
    e) Kamuya yararlı derneklerde,
    f) (Ek bent: 23/07/1999 - 4416/1 md.) Vakıflarda,
    Her türlü inceleme, araştırma ve denetlemeler yapmaktır.
    Silahlı Kuvvetler ve yargı organları Devlet Denetleme Kurulunun görev alanı dışındadır.
Yönetsel İşlevlerin Bazı özellikleri

1.Yönetsel işlevin amacı Kamu yararının sağlanmasıdır.
2.Yönetsel işlevin ulaşmak istediği amaç,yasama ve yürütme organı tarafından belirlenir.
3.Yönetsel işlevlerin konusu yürütülen kamu hizmetleridir.
4.Yönetsel işlevle ya hukuksal  işlem ya da eylem olarak yapılır
5.Yönetsel işlev ve bunları yürüten görevliler süreklidir.
6.Yönetsel işlevler hukuka uygun olarak yürütülür.
7.Yönetsel işlevler bir isteğe bağlı olmaksızın yönetsel kuruluşlarca yürütülür.
Yönetim Hukukunun Görevleri

1.Yönetim hukuku yeni bir hukuk dalıdır.
2. Yönetim hukuku dağınık bir hukuk dalıdır.
3.Yönetim hukuku bir içtihat hukukudur.
4.Yönetim hukuku alanında, hukuksal durumlar kuralsaldır.
5.Yönetim hukukunda taraflar arasında eşitsizlik vardır.
6.Yönetim hukuku alanında doğan  uyuşmazlıklara yönetsel yargı düzeninde bakılır

Yönetsel Yargının Görevleri

1.Dayanağını Anayasa dan alır.
2.Danıştay biçiminde örgütlenmiştir.
3.Yönetsel yargı sistemimizde genel görev ilkesi uygulanır.
4. Yönetsel yargının görev alanı geniş tutulmuştur.
5.Yönetsel yargı iki dereceli olarak örgütlenmiştir.
6.Yönetsel yargı da genel görevli mahkeme idare mahkemeleridir.
7.Yönetsel yargı alanında iki yüksek mahkeme vardır.

Yerinden Yönetim Kuruluşları
Üniversiteler
    TRT
    Sosyal Sigortalar Kurumu
    Kamu İktisadi Teşebbüsleri
    Ticaret ve Sanayi Odaları
Yüksek Seçim Kurulunun görev ve yetkileri şunlardır:
1.      (Değişik:31.3.1988-3420/1 md.) Seçimlerde, içine oy pusulası konulacak olan zarfların, icabında her seçim için başka başka renk ve ölçüde olmak ve gerek piyasada, gerek Devlet Malzeme Ofisince imal edilen veya ettirilen veya depolarında bulunan zarfların renklerinden ve ölçülerinden farklı ve kağıdında "Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu" filigranı bulunmak üzere, yeteri kadar özel zarf imal ettirmek ve bu imalatı, kağıt hamurundan başlayarak zarfın, imaline ve teslim alınmasına kadar olan safhalarını; yapılacak işin hacmi, süresi ve niteliği dikkate alınarak belirleyeceği kendi üye veya üyelerinin veya imal ve teslim yerinde yetki vereceği ilçe seçim kurulu başkanının, il seçim kurulu başkani ya da üyesi hâkim veya hâkimlerinin devamlı gözetim ve denetimi altında yaptırmak ve bu zarfları il seçim kurullarına, her ilin ihtiyacına yetecek sayıda, alındı belgeleri karşılığında göndermek,
2.      Özel zarfların imali için gerekli "Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu" filigran kalıplari ile zarf ölçü kalıplarını yaptırıp gerekli miktarda kağıt ve zarf imalinden sonra saklamak.
      Katlanıp bir kenarı yapıştırıldıktan sonra zarf haline gelebilen "Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim    Kurulu" filigranini taşıyan birleşik oy pusulalarını, her (400)'lük paketi, aynı numarayı taşımak üzere         bastırmak ve her sandık için bir paket, ilçe seçim kurullarına zamanında ulaştırmak,
      Oyunu kullanan seçmenin parmağının işaretleneceği özel boyayı ithal veya imal ettirmek, sandık     kurullarında zamanında bulundurmak, saklamak,
3.      Bu Kanunda söz konusu edilen bütün işlemlerin gerektirdiği form, evrak, liste gibi her türlü basılı kağıdın tasarım ve baskısını yaptırmak, il ve ilçe seçim kurullarına zamanında ve ihtiyacı kadar ulaşımını sağlamak,
4.      (Değişik: 31.3.1988-3420/1 md.) Tüzüklerine göre ilk genel kongresini yapmış olup, illerin en az yarısında ve en az altı ay evvel il ve ilçe teşkilâtını kurmuş bulunan siyasi partilerin adlarını, ilçe seçim kurlarının yeniden kurulması için öngörülen ayların ikinci haftasında tespit ve ilan etmek,
5.      Il ve seçim kurullarının teşekkülünü sağlamak, il seçim kurullarının teşekkülüne, işlemlerine ve kararlarına karşı yapılacak itirazları, oy verme gününden önce ve itiraz konusunun gerektirdiği süratle, kesin karara bağlamak,
6.      Adaylığı ait itirazlar hakkında bu Kanun ve özel kanunları gereğince kesin karar vermek,
7.      İl seçim kurullarınca, oy verme günü işlemleri hakkında verilmiş olan kararlara karşı yapılan itirazları derhal inceleyip kesin karara bağlamak,
8.      İl seçim kurullarınca düzenlenen tutanaklara karşı yapılan itirazları inceleyip kesin karara bağlamak,
9.      Seçimlerden sonra, kendisine süresi içinde yapılan seçimin sonucuna müessir olacak ve o çevre seçiminin veya seçilenlerden bir veya birkaçının tutanağının iptalini gerektirecek mahiyette itirazları, alt kurullara yapilan itirazların silsilesine ve sürelerine uygunluğunu araştırmaksızın inceleyip kesin karara bağlamak,
10.  İl seçim kurulları başkanlıklarınca seçim işlerinin yürütülmesi hakkında sorulacak hususları derhal cevaplandırmak ve seçimin bütün yurtta düzenle yapılmasını sağlayacak tedbirleri almak ve bu hususta gereken genelgeleri zamanında yapmak,
11.  (Değişik: 31.3.1988-3420/1 md.) Siyasi partilerin milletvekili genel ve ara seçimlerine ve belediye başkanlığı ile belediye meclisi, il genel meclisi üyelikleri genel ve ara seçimlerine katılabilmeleri için illerin en az yarısında, oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilât kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olmaları veya Türkiye Büyük Millet Meclisinde gruplarının bulunması şarttır.
      Bir ilde teşkilâtlanma, merkez ilçesi dahil o ilin ilçelerinin en az üçte birinde teşkilât kurmayı gerektirir.         Bu esaslar dairesinde seçime katılabilecek siyasi partileri tespit ve seçimin başlangıç tarihinden on            gün, seçimin yenilenmesi halinde, yenileme kararının ilanından sonraki beş gün içinde ilan etmek,
12.  (Ek: 17.5.1979-2234/1 md.) Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü kuruluş ve işleyişi ve diğer çalışma konuları ile ilgili ilkeleri belirlemek, yönetmelikleri yayınlamak, programlarını yapmak ve denetlemek,
13.  Yurt Dışı İlçe Seçim Kurulunun oluşturulmasını ve yurt dışında bulunan vatandaşların oy kullanmalarını sağlamak üzere gerekli düzenlemeleri yapmak.
14.  Kanunla kendisine verilen başkaca görevleri yapmak.(1)

1.2. STK’ ların Özellikleri
STK’ların en belirgin özellikleri, sadece kendi amaç ve değerlerine hizmet etmemeleri, hükümetlerden, kamu makamlarından ve siyasi partilerden bağımsız olmaları, ticari çıkar gözetmemeleri ve kar amacı gütmemeleri ve merkezi otorite ile vatandaş arasında arabuluculuk yapmalarıdır. Toplumdaki belli insan gruplarını veya tüm toplumu ilgilendiren sorun ve konularla ilgili olarak harekete geçerler. Başka araçlarla sesini yeterince duyuramayanların sesi olarak hareket ederler.
1.3.Yaygın STK Biçimleri
•Sivil rişimler,
• Platformlar,
• İlişki Ağları,
• Dernekler,
• Vakıflar,
• Tüketici Kooperatifleri,
• Sendikalar,
• Meslek Birlikleri (Serbest meslek, meslek),
• Sanayi Ticaret Odaları







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder